🐈 MediaCat Bülten'den merhaba

 

Vincent Van Gogh’a selam olsun: “Hiçbir şeye girişecek yüreğimiz olmasaydı, neye benzerdi hayat?”

Brand Week Istanbul’un 2021 teması olan “21’inci Yüzyılda İnsan Olmak” sorusu yürek gerektiriyor. Kurumsalın dışına çıkmak, insana dair romantik kurguları sarsmak, 21’inci yüzyılı şekillendirecek teknolojilerin karanlık tarafına bakabilmek ve dünyanın kırılganlığının farkında olarak eylemde bulunmak… İlk çeyreğini geride bırakmaya yaklaştığımız bu yüzyıl, tarihin en hızlı dönüşümleri beraberinde getirecek. Yüzyılın sonu, başından radikal biçimde farklı olacak. Bu radikalliğe yolculukta, gözlerimizi yalnızca geleceğe çevirmektense ara sıra geçmişin kazanımlarına ve geçmişin hatalarına göz atmak omuzlarımızdaki sorumluluklardan biri.

 

İklim, inanç ve teknoloji arasındaki insana dair...

21’inci yüzyıl yalnızca geleceğe doğru yaşanmayacak, aynı zamanda geçmişe doğru anlaşılacak. Özellikle iklim, inanç ve teknoloji konularında. İktisadi aklın doğa üzerindeki yüzyıllık tahribatına son verecek ekonomik öneriler; toplumları bir arada tutan ya da ayıran, bireye huzur ya da endişe veren inancın yeni halleri ve teknoloji ve toplum ilişkisinin inşasında geçmişten devralınacak öğretiler, insan üzerindeki etkileri dahil birçok farklı konu Brand Week Istanbul’da.

   

 
Image
 

Birkaç yeni, birkaç kadim soru..

Büyüme odaklı bir ekonominin sürdürülebilirlik ilkelerine yer veremeyeceği varsayılır.

Halbuki, bazı davranış değişiklikleriyle hem hedeflenen büyümeyi sürdürebilmek hem de sürdürülebilirlik kültürünü inşa edebilmek ve kazanımlar elde edebilmek mümkün!

 

Bu senaryo, çevre politikalarına her zaman öncelik vermeyen gelişmekte olan ülkeler için de geçerli. Ekonomist Madhavi Venkatesan bireyleri, şirketleri ve ülkeleri, etik ve kârlılık hedeflerini buluşturan doğru formülü uygulamaya çağırıyor.

Bir yanda demokrasi ve haklar mücadelesini bilen ancak teknoloji alanında tecrübesiz olanlar… Diğer yanda teknoloji alanında harikalar yaratan ancak toplumsal geleneklere yabancı olanlar… Tarihçiler ve fütüristler… Bu iki grup güçlerini birleştirse, sizce de müthiş olmaz mı? Öyleyse ilk dersimiz tarih. Dijital geleceğimize (özellikle genç kuşaklara) kamusal olarak paylaşılan bir kimlik ve davası olan bir teknoloji verebilmek adına şimdiki zamana saklanmış geçmişin izini sürelim ve geleceğin ortak tarihini yazalım. Avukat ve dijital haklar aktivisti Lizzie O’Shea’ya iddialı projesinde destek olun, en azından kulak verin!

Ruhban sınıfının dünyevi hazlara ve tüketim kültürünün dayanılmaz çekiciliğine kapılmasını fark etmesiyle başlıyor Ben Kirby’nin hikâyesi… Amatör bir pazarlamacı ve sadık bir Hristiyan olarak onu sürükleyen soru şu: İnancın bile kâr amacı güttüğü bir çağda samimiyet ve güvenilirlik mümkün mü? İnancın modern hallerine yönelik; popüler kültür dozu bol, yüksek modadan imgeler taşıyan tanıdık bir hikâye bu. Kimi inanç mensuplarını, dini pratikleri sorgulamaya iten kimilerini ise dine dair yarattığı şüpheler nedeniyle kızdıran “PreachersNSneakers” hareketini liderinden dinleme zamanı!  

Siz de hemen yerinizi almak ve erken kayıt fırsatlarından yararlanmak için tıklayın.

Image

Copyright © 2021. Tüm hakları saklıdır.
Kapital Medya Hizmetleri AŞ