Dünyanın sizi değiştirmesine izin verdiğiniz kadar dünyayı değiştirebilirsiniz. Dünyanın ve insanın değişiminin en hızlı yaşandığı tarihsel dönem olan 21’inci yüzyılı, 21’inci yüzyıl insanını ve dünyasını teknolojiden topluma, kültürden yaratıcılığa pek çok yönüyle tanımak ve değişimin öncüsü olmak için Brand Week Istanbul’a siz de katılın.

21'inci yüzyılın kaderini kim belirliyor?

Orta Dünya’nın kaderinde Hobbitler belirleyici olmuştu. Karanlık bir maceranın dönüm noktalarını, sürpriz gelişmelerini ve sonundaki zaferi, konfor alanlarına sadık, alışkanlıklarından taviz vermeyen bir ırk şekillendirmişti. Gandalf, hikâyenin başlangıcında “Hobbitler hakkında öğrenilebilecek her şeyi bir ay içinde öğrenebiliyorsun ancak yüz yıl sonra bile seni şaşırtabilmeyi başarıyorlar” demişti.

21’inci yüzyılın kaderini kim belirliyor, peki? Elbette insan… Ancak insan, bu kez kimi zaman kontrol edebildiği kimi zamansa üzerindeki kontrolünü yitirdiği teknolojiyle hareket ediyor. Arzuları geçmişe oranla daha yoğun; kimi zaman başkalarının arzularını taklit ederek tercihlerini yapıyor. Ekonominin sürdürülebilirliğini, doğanın sürdürülebilirliğine yeğliyor. Dünyalar yaratmaya ve dünyaları yıkmaya devam ediyor. İnsan kurgusalın çeşitliliğine sahip değil ancak üçüncü milenyumda bile gerçekliğiyle ve olgusallığı ile çok daha şaşırtıcı ve anlaşıldıkça yeni sorular yaratmaya yetkin bir gizem.

İnsana, dünyanın değiştirdiği ve dünyayı değiştiren insana dair her şey bu yıl da Brand Week Istanbul’da.

Bu haftanın konuşmacılarına göz atın!

Derin arzular ve derin teknolojiler arasında konumlanan 21’inci yüzyıl insanını daha yakından tanımanızı sağlayacak Brand Week Istanbul konuşmacılarını daha yakından tanıyın.

Arzu nesnenizi neden arzuladığınız üzerine hiç düşündünüz mü ya da bu arzunun ne kadar size özgü ya da ait olduğunu?

Luke Burgis, arzunun psikolojik olduğu düşünülen doğasına meydan okuyor ve arzuya yönelik toplumsal bir model sunuyor.

Finans piyasaları ve sosyal medya arasındaki ilişkiden Elon Musk ve Steve Jobs gibi figürlerin “farklılığa övgü” söylemlerinin işe yönelik nasıl bir dönüşüm yarattığına kadar birçok konu başlığını, Burgis’in sunduğu arzu modeli üzerinden düşünmeye çalışın. Sonrasında da, bakarsınız etkili bir yatırım uzmanına dönüşürsünüz.

"Bir şey çok net: Yapay zekâ dünyayı kökten değiştirecek. Üstelik bu değişim muhtemelen bugün pek çok insanın farkına vardığından çok daha büyük olacak. Mesleğinizin ne olduğu, hangi iş alanında veya sektörde çalıştığınız fark etmez, yapay zekâ onu büyütecek ve hatta tamamen dönüştürecek. Bununla beraber, yapay zekâ hakkında çok fazla abartılı yorum ve kafa karışıklığı olduğunu da biliyoruz. Bazıları onu medeniyetimize karşı büyük bir tehdit olarak görürken, diğerleri iklim değişikliğiyle mücadeleden kanserin tedavisine kadar, insanlığın en büyük sorunlarını çözecek bir kurtarıcı olarak görüyor.”

Bu büyük gücün ardındaki övgüleri ve korkuları bir yana bırakarak yapay zekânın bugün şirketler tarafından nasıl kullanıldığını fütürist, düşünce lideri ve yazar Bernard Marr’dan dinleyin. Yakın zamanda yeni eseri “Yapay Zekâ İş Başında” ile Türkiye’deki okuyucularıyla buluşan Marr’ın yaklaşımı bir kez daha çok berrak. Üstelik, finans ya da online tüketim alanlarındaki akıllı teknoloji uygulamalarına kısmen aşinayız ancak perakendeden gıda ve içeceğe, uzay çalışmalarından havacılığa kadar olan alanlardaki yapay zekâ adaptasyonunu dinlemek hepimiz için yeni bir deneyim olacak.

2000’li yıllarda bilgisayar programcılığıyla meşgul herkesin aklında ve profesyonel pratiğinde yer almaya başladı insan-makine birlikteliği ve siborglar…

Misha Sra ekolün genç temsilcilerinden.

Zihnin ve bedenin sınırlarını geride bırakarak, geleceğin siborglarını yaratma hedefiyle kurduğu Perceptual Engineering Lab’te beyinle entegre olabilen teknolojiler geliştiriyor; artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik ve fizyolojik ve algısal yetkinlikleri geliştiren yapay zekâ sistemleri inşa ediyor.

İnsan bir tasarımdır, öyle değil mi?

Geleceğin insanını bugünden tasarlarken, fizyolojik ve zihinsel kapasitelerimizi geliştirmeye odaklanıyoruz; böylelikle yaratıcılığa ve özgürlüğe daha çok yer açabileceğiz.

Siz de hemen yerinizi almak ve erken kayıt fırsatlarından yararlanmak için tıklayın.